Mahkeme gerekçesinde, Gülşen'in sözlerinin toplumu oluşturan insanlar arasındaki hoşgörü ortamını bozacak, insanlar arasındaki farklılığı reddederek ayrımcılığa yol açacak ve kamu barışını somut olarak tehlikeye sokacak nitelikte olduğunun altını çizdi. İstanbul'da verdiği bir konserde İmam Hatip Liselilere yönelik çirkin ifadeleri sebebiyle yargılanan Gülşen Çolakoğlu hakkında mahkeme gerekçeli kararını sonuçlandırdı. Mahkeme, Gülşen Çolakoğlu'nun sözlerinin toplumu oluşturan insanlar arasındaki hoşgörü ortamını bozacak nitelikte olduğunu bildirdi. 

HAKKINDAKİ HÜKMÜN AÇIKLANMASINI GERİ BIRAKMIŞTI 

İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi 3 Mayıs 2022 tarihinde Popçu Gülşen Çolakoğlu hakkında "Halkın bir kesimini sosyal sınıf, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılama" suçundan 10 ay hapis cezasına çarptırarak hakkındaki hükmün açıklanmasını geri bırakmıştı. Mahkeme, Gülşen Çolakoğlu hakkında verdiği hükmün gerekçesini açıkladı. 

GEREKÇELİ KARAR 

"Türkiye Cumhuriyeti Devletinde İmam Hatip okullarından mezun olanlar sayıları itibari ile TCK 216. Maddesinin 2. Fıkrasında belirtilen halkın bir kesimi kavramına dair insan topluluğudur. Daha önce belirtildiği gibi kanunun düzenlenme amacı, kamu barışı, kamu güvenliği, toplumun huzur ve refahı olup davaya konu İmam Hatip mezunlarından oluşan büyük bir topluluğun teknik anlamda sosyal sınıf kapsamında olup olmadığı hususu, kanunun düzenlenme amacı dikkate alındığında, 'böyle büyük bir kesimin kapsam dışı bırakılması' durumunda kanunun korumak istediği yukarıda belirtilen değerleri, dolayısı ile kanunun düzenlenme amacının bertaraf etme tehlikesi oluşturabilecektir. Aksi değerlendirme sanık tarafından sarf edilen sözlerin muhatabı olan bu büyük sayıdaki toplum kesiminde oluşan infialin karşılıksız kalmasına yol açarak maddenin düzenlenme amacında belirtilen barış ve hoşgörü ortamının somut bir şekilde tehlikeye atılmasına yol açacaktır" ifadeleri kullanıldı. "Yüzlerce kişinin katıldığı, katılanlar ve medya tarafından kayda alınan ve bu şekilde herkesin kolaylıkla ulaşabileceği bir konser ortamında aleniyet olmadığı iddiası, aleniyet kavramının tekrar tanımlanmasını gerektirebilecek bir savunmadır.” Kararda, toplumda sayı olarak bir çoğunluk oluşturan herhangi bir halk kesimine "sapık" ifadesini kullanmanın insan hakları, evrensel hukuk, AİHM kriterlerine uymadığının da altı çizildi. Mahkeme, TCK 216/2 maddesindeki "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçu kapsamındaki sanığın eylemi toplumu oluşturan insanlar arasındaki hoşgörü ortamını bozacak, insanlar arasındaki farklılığı reddederek ayrımcılığa yol açacak ve kamu barışını somut olarak tehlikeye sokacak nitelikte olduğunu gerekçesinde duyurdu.