AK Parti, yerel seçimlerden sonra ne kadar güçlü olduğunu herkese göstermiş oldu. Toplumun hemen hemen her kesiminden oy alabilen yegâne siyasi parti… Diğer partiler ise belirli bölgelerden oy alabildiler. Bu da hem bu partiler açısından hem de Türkiye’nin siyasi sistemi açısından ciddi bir tehlikedir. Çünkü bu açıkça bazı iller arasında toplumun bazı kesimleri arasında kutuplaşma olduğunu göstermektedir.

Özellikle MHP ve CHP’nin bu durumu oldukça ürkütücü. MHP ve CHP’nin oylarının bölgelere göre orantısız dağılımının ortaya çıkardığı problem bu partilerin temsil ettiği milliyetçilik ve Atatürkçülük anlayışının da tartışılmasını gerektiriyor.

Özellikle sayın Bahçeli’nin Cumhurbaşkanlığı konusunda sayın Recep Tayyip Erdoğan’a karşı sarfettiği sözler oldukça üzücü.

Sayın Başbakan’ımızın başarısı ortada ve halkı için her fırsatta elinden geleni yapmaktadır.Yaptığı hizmetlere karşılık takdir etmesini bilmek gerek. Sayın Başbakan’ımız milletine ulaşarak,onların isteklerine her fırsatta karşılık vererek sandığını millet iradesi ile doldurmuştur.

Bunlara istinaden herşey ortada iken sayın Bahçeli’nin kalkıp “Her vatan evladı Cumhurbaşkanı olabilir amaTayyip Erdoğan olamaz” demesi gerçekten bir siyasetçiye,bir parti liderine yakışmayacak sözler.Gerçekten utanç verici açıklamalardır.

Ayrıca sayın Bahçeli’nin ”Tekeden süt sağılmaz”sözü sürekli seçim yenilgisi alanlar için söylenmeli. Böyle bir söz sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve onun başarısına karşılık söylenecek bir söz değildir.

Geçenlerde CHP kalesinde yaşanılan olay ise oldukça çirkindi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na Meclis grubu toplantısına girerken saldırı düzenlenmesi eylemini eshefle kınıyoruz. Böyle bir saldırganlık böylesi bir çirkinliği hiç bir lider hak etmiyor. Herşeyi konuşarak çözüme kavuşturmak yerine böylesi bir çirkinliği yapan birinin amacı neydi?Hangi cesaretle böyle bir davranışa soyundu?Bu gencin arkasında başkaları mı var? Ya da sıradan bir vak’a mı?

Bu sorulara cevap aranırken cumhurbaşkanlığı seçimine giden yolda oldukça gergin dakikalar yaşayacağımız açık.

Cumhurbaşkanlığı için adaylar henüz belli değil ve herkes kulislerde adı geçen isimler üzerinde konuşuyor.Aday belirleme konusunda Ak Parti’nin zorlanmayacağı çok açık.. Abdullah Gül ile Tayyip Erdoğan biraraya gelip görüşecek… Birlikte yola çıktıkları arkadaşlarıyla istişare edecek… Ve kararlarını açıklayacaklar…

Ya “Beş yıl daha Abdullah Gül” olacak ya da “Adayımız bu defa Tayyip Erdoğan” olacak…

Ak Parti’de, bu işler,oldukça sistemli ve düzgün bir biçimde gelişip giderken diğer partiler için aynı şeyi söyleyemeyeceğiz. Çünkü daha şimdiden koltuk peşine düşmüş isimler arasında gerginlikler boy göstermeye başladı bile.

Partilerin tek tek aday çıkarmasının yanısıra özellikle CHP ve MHP’nin ortak aday çıkarması konuşulanlar arasında. Bunun ise hem pozitif hem de negatif yanları vardır. Ortak aday fikri ile CHP ve MHP yakınlaşabilir. Ancak her ikisi ortak aday belirlediğinde bile toplam oyları maalesef %50′yi bulmuyor. Orada da başka bir çare düşünmeleri gerekmektedir.

Bu nedenle hem tabanlara ters gelmeyecek, hem de CHP ile MHP dışı partilerden oy alabilecek bir adaya ihtiyaçları var…

Umarız bu seçim süreci daha sağlıklı kararlar alınır ve yerel seçim sürecinde yaşadığımız gerginlikleri yaşamayız.

Ayça TETİK