Galatasaray Kulübünün eski Başkanı Ünal Aysal, İtalyan teknik adam Cesare Prandelli’nin sözleşmesinde tazminat davası olmadığını açıkladı.
Aysal, yaptığı yazılı açıklamada, sarı-kırmızılı kulüpte görev yaptığı süre boyunca camia ile doğru ve akılcı ilişkiler kurmaya çalıştıklarını belirterek, "Bu öncelikli değerlerimiz çerçevesinde futbolcular ve teknik direktörle ve bazı sporcularımızla yapılan mukavelelere yönelik yanıltıcı, camiamızın aidiyet duygusuna ve kurumsal itibarına kasıtlı olarak zarar veren bazı spor programları ile bu programlara katılarak kulübümüzün zarar görmesine maalesef katkı sağlayan yöneticinin söylemlerini endişe içerisinde takip ettim" dedi.

"KAMUOYU KANITLARI İLE BİLGİLENDİRİLECEK"
2000 yılından beri Galatasaray’da görev yapan yönetimlerin bir servet yönetimi yapmadıklarını ifade ederek, "Sürekli büyüme ve finansal kriz yönetimi yapmışlardır ve son bir ay içinde kurgulanarak verilmeye çalışılan yanıltıcı ve yıkıcı mesajlar, çok daha zor dönemler yaşadığımız zamanlarda dahi hiçbir dönemde bu denli istismar edilmemiştir. Kulübümüzün, yani ailemizin içerisinde kalması gereken her türlü konu medya üzerinden bu kadar ve ısrarla saptırılmaya çalışılmamıştı. Özellikle son günlerde üzerinde ciddi boyutta bir bilgi kirliliği olduğu izlenimi veren, devralınan ve devredilen mali tablolar ile ilgili olarak çok yakında kamuoyu ayrıca kanıtları ile bilgilendirilecektir" diye konuştu.

"PRANDELLI’NİN SÖZLEŞMESİNDE TAZMİNAT MADDESİ YOK"
İddiaların asılsız olduğunu ifade eden Aysal, "Tüm anlaşmalar ve harcamalar gerek futbolcular gerek teknik adamların sahip oldukları kariyer ve kulübümüzün menfaatleri göz önüne alınarak en ölçülü ve makul düzeyde yapılmıştır. Teknik direktör Cesare Prandelli ile yapılan anlaşmada iddia edilenin aksine içinde tazminat maddesi yoktur. Prandelli’ye finansal vizyonumuz çerçevesinde ödenebilir bir plan yapılmıştır. Bu ödemeler kamuoyunu yanıltmak için iddia edildiği gibi toplu ve bir seferde yapılacak bir ödeme türü değildir, ay ay ödenmek üzere, zamana yayılmıştır" ifadelerini kullandı.

"BİR YÖNETİCİNİN TV KANALLARINDA YER ALMASI GAYRİ CİDDİ BİR DURUMDUR"
Aysal, prim sisteminin başarı için bir motivasyon aracı olduğunu vurgulayarak, "Prim başarı geldikçe yapılacak bir ödeme türüdür, yine iddia edildiği gibi mukavelenin sonlanma halinde ise kulübün ödeyeceği ceza tazminat gibi parasal bir yük öngörülmemiştir. Kişilerle yapılan anlaşmalara - gönüllü feragat dışında - bağlı kalmamak bizim kurumsal ve etik değerlerimize aykırıdır. Böyle beklentiler içinde bir yöneticinin televizyon kanallarında yer alması ise itibarımıza zarar veren üzücü ve gayri ciddi bir durumdur. Sorun varsa en saygın yöntem uzlaşmadır" açıklamasında bulundu.

"KULÜBÜMÜN VE YÖNETİMLERİN DESTEKÇİSİYİM"
Galatasaray Kulübü’nün borsaya açık bir şirket olduğunu hatırlatan Aysal, şu ifadelere yer verdi:
"Saygıdeğer, itibarlı ve güçlü bir kulüptür. Kurumsal itibarımızı kamuoyunda temsil eden yöneticilerimizin; etik değerlerimizin kaybına yol açmayan, sosyal ve finansal piyasalarda her türlü kredibilitemize zarar vermeyen, dedikodu ve yıpratma kültürü üzerinden hareket etmeyen ve kişisel hesaplaşmalarını kulübün itibarı üzerinden tutmayan bir yönetim anlayışı içerisinde hareket etmeleri gerekliliğini özenle hatırlatırken, hiçbir karşılık beklemeden bundan önce olduğu gibi bundan sonra da bir Galatasaraylı olarak gönülden bağlı olduğum kulübümün ve yönetimlerin destekçisi ve yardımcısı olmaya devam edeceğimin bilinmesini isterim."
(İHA)