Diyarbakır’da görev yapan gazetecilerle bir araya gelen Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, AK Parti’nin 3 dönem kuralından dolayı 7 Haziran günü yapılacak seçimlerde aday olmayacağını açıkladı.
Çeşitli inceleme ve ziyaretlerde bulunmak üzere seçim bölge Diyarbakır’a gelen Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, kentte görev yapan gazetecilerle buluştu.
7 Haziran’da 25. Dönem Milletvekilliği seçimlerinin yapılacağın anlatan Bakan Eker, seçimin hayırlı olmasını diledi. Kendisinin bu seçimlerde aday olmayacağını açıklayan Bakan Eker, Diyarbakır’da 3 dönemdir milletvekilliği yapma onurunu taşıdığını dile getirdi. Bu süre zarfında Diyarbakır’ın alt yapıyla ilgili temel meselelerini çözmeyi hedeflediklerini kaydeden Bakan Eker, vatandaşların sorunlarını gideren çok sayıda projeyi hayata geçirdiklerini sözlerine ekledi.

“ÜLKEDEKİ BAŞTA KÜRT MESELESİ OLMAK ÜZERE BÜTÜN TEMEL SORUNLARIN ALTINDA YATAN TEMEL HUKUKİ METİN ANAYASADIR”
Türkiye’nin bir ana sorunu olduğunu anlatan Bakan Eker,bu sorununun çözüm sürecinin kılıcı bir barışa dönüşmesi olduğunu aktardı. Bakan Eker, “Türkiye’nin sisteminden, yönetim felsefesinden kaynaklanan bir Kürt sorunu büyüdü. Diyarbakır, barışın kalbi olan bir şehirdir. 20 yy. ilk çeyreğinden itibaren bu barış ortamının iklimi bozuldu. Bu durum Türkiye’nin sisteminde ve yönetim felsefesinden kaynaklanıyor. Ülkedeki başta Kürt meselesi olmak üzere bütün temel sorunların altında yatan temel hukuki metin anayasadır. Bu anayasa değişirse, sistem değişikliği meydana gelirse, Türkiye’de Kürt meselesi ve diğer sorunlar çözülür. Bunlar değişmediği sürece mevcut kanunlarla, uygulamalarla yapılabilecekler sınırlıdır. Biz bunların azamilerini yaptık. Her seferinde bir takım engellerle karşılaştık. Barışı, sistem değişikliğini istemeyenler, Türkiye’nin mevcut yapısını aynen muhafaza etmek isteyenler buna hep engel oldu. Her seferinden bürokrasinin bir başka kompartımanın faaliyetiyle önümüz kesilmeye çalışıldı. 2007 yılındaki anayasa değişikliği teşebbüsümüz parti kapatmayla karşılaştık. Parti kapatma davası, Türkiye’nin 2,5 yılını götürdü” dedi.

“TÜRKİYE’DE REFORM SÜRECİ DEVAM ETMELİ”
Türkiye’nin reform sürecinin devam etmesi önemli olduğunu ifade eden Bakan Eker, bu istikrarın aynı zamanda ekonomik büyümeyi gelişmeyi beraberinde getireceğini söyledi. İnsanların günlük hayatta refahlarının artması, gelir artışı, sosyo-kültürel meselelerin çözümü, daha demokratik sivil bir rejimin inşası, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, yerel aktörlerin daha güçlü bir hale gelmesi, mahallinden yönetimin sağlanması bir anayasal reforma ihtiyaç duyduğunu dile getiren Bakan Eker, bu anayasal reformu olmadan bunların gerçekleşmesi ve çözüm sürecinin başarıya ulaşamayacağını söyledi. Bakan Eker, “Çözüm sürecinin alternatifi Allah korusun tekrar çatışmalı günler, kan, gözyaşı, Türkiye’nin hem ekonomik hem sosyolojik olarak geri gitmesidir” dedi.

“BU SÜREÇ İÇERİSİNDE YAPILAN KAMUOYU ANKETLERİN ÇOĞU MANİPÜLATİFTİR”
Bir gazetecinin Halkların Demokratik Partisi’nin seçimlerde barajı aşıp, aşmayacağını sorması üzerine yanıt veren Bakan Eker, yaptıkları araştırmada HPD şuan itibariyle barajı aşamadığın ifade ederek, “Önümüzde 2 aylık bir süreç var. Şu anda söylenenlerin çoğu spekülasyondur. Bizim yaptırdığımız araştırmalar HDP’nin barajı geçtiği yönünde değil. Bu süreç içerisinde yapılan kamuoyu anketlerin çoğu manipülatiftir. Herkes bir şekilde kamuoyu yoklaması yapıyor. Seçmeni etkilemeye yönünde maksatlı olarak bir takım şeyler söylüyorlar. Psikolojik bir ortam oluşturmak isteyenler var. Onları akşamları televizyonlarda izliyoruz” diye konuştu.

“BUGÜN EĞER TÜRKİYE’DE YAŞAYAN 100 İNSANDAN 70’İ ÇÖZÜM SÜRECİNİ DESTEKLİYORSA BU ÖNEMLİ BİR MESAJDIR”
Bakan Eker’in bu ifadelerinin ardından bir basın mensubu, ‘HDP barajı aşamazsa, çözüm sürecinde hükümetin muhatabı kim olacağını yanıt veren Bakan Eker, muhatabın millet olduğunu söyledi. Bakan Eker, “Kürt meselesini çözerken Türkiye’deki 78 milyon insanla birlikte çözmek durumundayız. Kürt meselesini çözerken, bir Türk meselesini yaratmamız lazım. Buna çok dikkat etmemiz gerekiyor. Bugün eğer Türkiye’de yaşayan 100 insandan 70’i çözüm sürecini destekliyorsa bu önemli bir mesajdır” şeklinde konuştu.
(İHA)