Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Yargı Paketi ile tartışmaya konusu olan makul şüphe konusuna açıklık getirdi.
Bakan Bozdağ, makul şüphe ile tutuklamanın Türk hukukunda olmadığını, tutuklama kararı verilebilmesi için aranan şüphenin makul şüphe değil, somut delile dayanan kuvvetli şüphe olduğunu söyledi.
TBMM Genel Kurulunda görüşülen ve kamuoyunda “Yargı Paketi” olarak bilinen Hakimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin görüşmelerinde milletvekillerinin sözlü sorularına cevap verdi.

“MAKUL ŞÜPHE İLE TUTUKLAMA BİZİM HUKUKUMUZDA YOK”
Teklif ile birlikte tartışma konusu olan makul şüphe konusunda açıklamada bulunan Bakan Bekir Bozdağ, “Makul şüphe ilk defa bizim hukukumuzda yer alan bir kavram değil. Esasında 2014’ün Şubat ayına kadar Türkiye’de uygulanan bir müesseseydi. O zaman somut şüpheye dayalı kuvvetli şüpheye çevrildi, daha kolay arama kararı verilmesin diye. Ancak uygulamada adeta arama kararı hiç verilmesin diye bir algılama ve uygulamaya yol açtı. Biz bunu bir kez daha değerlendirme gereği duyduk. Çünkü pek çok konuda somut delile dayanan şüphe aranırken, bu somut delil şüpheyi gösteren bir delil olması gerekirken adeta suçu ispat eden, faili gösteren bir delil gibi algılandı ve uygulandı. İçişleri Bakanlığı bu konuda uygulamada ortaya çıkan problemlerle ilgili bize pek çok yazı gönderdi. Biz baktığımızda pek çok delilin kaybolduğunu, pek çok failinin bu nedenle yakalamadığını görüyoruz. Hem faillerin yakalanması hem de delillerin elde edilmesi bakamından makul şüpheye dönme zarureti hasıl olmuştur. Bunun altında başka bir düşünce kesinlikle yoktur. Vatandaşlarımızı makul şüpheli gibi görmek değil, vatandaşlarımızın huzurunu ve güvenliğini bozan şüphelilerle ilgili gerekeli yakalama ve delilleri elde etme noktasında yaşanan sıkıntının doğurduğu bir düzenlemedir. Makul şüphe ile tutuklama bizim hukukumuzda yok. CMUK’nın 100. maddesi çok açık, tutuklama kararı verilebilmesi için aranan şüphe makul şüphe değil, somut delile dayanan kuvvetli şüphedir. Makul şüphe ile tutuklama kararı birisi veriyorsa o zaman hukuka aykırı bir karar veriyor demektir” dedi.

“İMRALI’DA BİR AYRICALIK SÖZ KONUSU DEĞİLDİR”
Abdullah Öcalan için İmralı’ya sekretarya kurulacağı yönündeki eleştirilere yönelik Bakan Bozdağ, “Cezaevlerinde kimlerin bulunacağı yasalarla bellidir. Cezaevlerinde sadece tutuklu ve hükümlüler bulunur. Bunun dışında kimsenin bulunması mümkün değildir. İmralı’ya sekretarya tartışmaları kamuoyunda hükümetimizi yıpratmak için bir algı operasyonuna döndü. Sanki dışarıdan bir özel kalem gidecek, orada bir sekreter olacak gibi bir algı yapılıyor. Bu fevkalade yanlıştır. Siyaseten de böyle bir şey yok, kanunen de bu mümkün değildir. Cezaevinde ancak tutuklu ve hükümlüler olabilir. İmralı’da Öcalan’ın yanında bulunan hükümlüler var. Bu hükümlüler azalır, çoğalır, başkaları gelebilir, bunlar her cezaevinde olan rutin uygulamalardır. Bütün cezaevlerinde nasıl rutin uygulamalar oluyorsa İmralı’da da aynı uygulamalar yapılmaktadır, bir ayrıcalık söz konusu değildir. Şuanda orada olan bazı hükümlüler var, bu hükümlüler değişebilir, başkaları gidebilir, artabilir, eksilebilir, kendisi oradan ayrılabilir, biz insanları zorla bir yerde tutamayız” diye konuştu.

“CUMHURBAŞKANLIĞI SARAYI’NIN KULLANILMASINI ENGELLEYEN BİR YARGI KARARI YOK”
Atatürk Orman Çiftliği ile ilgili Ankara 11 İdare Mahkemesinin Cumhurbaşkanlığı hizmet binası ile ilgili yürütmeyi durdurma kararı verdiğini hatırlatan Bakan Bozdağ, “Daha sonra Danıştay’ın 13. Dairesi bu yürütmeyi durdurma kararının hukuka uygun olmadığına karar verdi ve yürütmeyi durdurma kararını kaldırdı. Şuanda Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın kullanılmasını veya oranın yapımını engelleyen herhangi bir yargı kararı bulunmamaktadır” şeklinde konuştu.
Hakim ve savcılara yapılan zammın diğer adliye personeline yansımayacağını açıklayan Bozdağ, bütçe imkanları çerçevesinde sadece hakim ve savcılara bu zammın verildiğini belirtti. Bakan Bozdağ, Avukatlık Kanun Tasarısı ile ilgili bakanlık tarafından çalışmalarının sürdüğünü ifade etti.
(İHA)