Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş. Sözcüsü Mehmet Gökay Üstün, elektrik kesintisinden önce belediyelerin defalarca uyarıldığını ifade ederek, “Biz elektrik kesme noktasına geldiysek bilin ki artık çözümümüz kalmamıştır” diye konuştu.
DEDAŞ Dicle Sözcüsü Mehmet Gökay Üstün, Gayrettepe’deki Dedeman Otel’de bir basın toplantısı düzenleyerek, son günlerde yaşanan olaylara ilişkin açıklama yaptı. Bölgenin kendine özel gerçekleri olduğunu belirten Üstün, “O yüzden pek fazla detayına girmiyorum giremiyorum, girmekte istemiyorum. Sonuçta biz elektriği tedarik etmekle yükümlü ve bu çerçevede çalışan bir kurumuz. Ne yazık ki söylemlerimiz siyasilerin söylemleri gibi olamıyor. Biz elektrik tedarik etmekle yükümlü bir kurumuz, bunu yaparken ilgili kurumların belediyeden tutun adliyeye kadar, polise kadar hepsinin desteklemesi gerektiğine inanıyoruz” dedi.
“Bizde elektrik kesmek ilk başvurulan ve kolaya kaçılarak yapıldığı düşünülen çözüm değil” diyen Üstün, elektriğin hiçbir zaman sebepsiz yere kesilmediğini vurguladı. Üstün, elektrik kesilmeden önce belediyelere kaç kere uyarı gittiği, kaç kere bildiri dağıtıldığı, kendileri ile yüz yüze görüşüldüğü, kaç kere konuşulduğunun listesinin çıkartılabileceğini vurgulayarak, “Bu liste ve sayılar belediyelerimizi mahcup edebilir. Biz elektrik kesme noktasına geldiysek bilin ki artık çözümümüz kalmamıştır. Bu çözümün olmayacağını anladığımız anlarda da kendimizi daha iyi anlatmak adına elektrik kesintisi yapıyoruz. Şuanda bölgede hiçbir elektrik kesintisi kalmadı. Belediyelerin şuan da elektriği kesildi denilen şuanda ortalığı hareketlendiren elektrik kesintisi kalmamıştır. Tüm kurumlar hizmetine devam etmektedir” şeklinde konuştu.
Üstün, belediyelerin resmileştirilmiş, evrakı olan borçlarına sahip çıkarak ödemesini beklediklerini ifade ederek, “Bölgede elektriği kullanan her vatandaşımızın aboneliğini yaparak, bunu bir sayaçtan geçirerek, kaçak kullanmaktan vazgeçmesini istiyoruz ve bunu da yapmaya çalışıyoruz. Bu isteyerek olan bir şey değil, sizin bir mücadeleniz olması gerekiyor. Bu mücadeleyi yaparken de o mücadele esnasında belirli sıkıntılar ve zorluklarda ilgili kurumların yardım etmesini istiyoruz. İlgili kamu kurumlarının özellikle kayıp kaçağı tespit edip bunu engelleme noktasında bize engel teşkil eden bazı noktalarda bize yardımcı olmasını istiyoruz” diye konuştu.
Kolluk kuvvetleri ve polisin dışında Diyanet’ten de yardım istediklerini dile getiren Üstün, “Bu olay yalnızca insanları engelleyip eline vurup cezalandırarak üstesinden gelebileceğiniz bir olay değil. Bu bir sosyal olay. Bunun başka parametreleri de var. Belki bir yerde de imamı hutbeye çıkartıp vaaz verdirmeniz. Okulda öğretmeni bilinçlendirerek öğrencilere ders vermeniz. Taziye evlerine giderek halkla yüz yüze gelerek insanlara birinci elden bilgiyi bizim çalışanlarımızın vermesi olabilir. Bu faaliyet sadece polisiye bir faaliyet değil” dedi.
(İHA)