Suriye’de iç savaşta işkence ile öldürülen kişilerin fotoğrafları Anadolu Ajansı tarafından dünyaya servis edildi.  Üç yıldır cereyan eden iç savaşta kadın, erkek, çocuk, yaşlı 150 bin kişi öldü.4,5 milyon kişi muhacir oldu. Dünya bu katliamı devletler bazında ve fertler bazında izledi. Fert bazında izleyenlerden birçoğu katliamı görmemek, masum insanların çığlıklarını duymamak için gözlerini kaçırdı, kulaklarını tıkadı.
 
İnsanlar ne kadar görmek istemese de Suriye ısrarla dünyaya kan, gözyaşı, barut kokusu pompalayarak dünyadaki insanların rahatını ve psikolojisini bozdu. Gün geçmiyordu ki minnacık çocukların kopan bacakları, dağılan beyinleri işkence altındaki bedenleri, kimyasal gazları soluyarak biten hayatları sosyal medyada paylaşılıyor olmasın.
 
Dünya devletleri arasında bizim ülkemiz en başından beri bu zulme sessiz kalmadı ve her fırsatta Suriye’de yaşanan insanlık dramını gür sesiyle dünyaya haykırdı. 700 bin Suriyeli mülteciyi kontynır kentler kurarak güvenli yerlerde barındırdı. Rusya, İran gibi ülkeler kendi çıkarları uğruna bu insanlık ayıbına ortak oldular. Katil Esed rejiminin devlet terörüne doğrudan destek vererek canileri daha da cesaretlendirdiler. İslam ülkeleri başta olmak üzere, ABD, AB  gibi ülkeler varsa yoksa benim çıkarım diyerek politik hesaplarla hareket ettiler. Acil yardım koridorları ve uçuşa yasak bölgeler oluşturamadılar.
 
Kimyasal silah kullanan Esed’e ufak ayar çekilen lütfen yapma, seni gidi seniii, ihtarını yapanlar kendilerince ne büyük bir iş yaptılar. Kimyasal silah kullanmaktan vazgeçen Esed’in hareketini takdire şayan olarak gördüler. Bu tam bir komedi ve bu komedide körler, sağırlar hiç çekinmeden, utanmadan, sıkılmadan birbirlerini ağırladılar.
 
 Herkes ötekinin dünyasına sağır kalarak kendi dışındakilere kapısını kapatıp öz çevresinde sesli ayinler yaparken, Suriye’de işkence ile öldürülen11 bin kişinin 55 bin adet fotoğrafının İngiltere’ de bir komisyon tarafından incelediği açıklandı. Bu mazlumların fotoğraflarından bazıları Anadolu Ajansı tarafından dünyaya servis edildi. Bu fotoğraflar rejim tarafından görevlendirilen Cesar kod adlı orduda 13 yıl askeri polis olarak görev yapan bir kişi tarafından, yaşanan iç savaş boyunca rejime bağlı askeri hastanelere ölü olarak getirilen kişilerin fotoğrafları. Bu fotoğraflar, inceleme komisyonu tarafından terör devletinin öldürme emirlerinin yerine getirildiğine dair belge olarak kabul gördü.
 
Bizim ekranlardan içimiz parça parça olarak izlediğimiz ölü canlarda bir zamanlar bizler gibi, bizim çocuklarımız gibi doğdular, çocuk, genç ve yaşlı oldular. Okula gittiler çarşı pazarda alışveriş yaptılar, evlendiler, çoluk çocuğa karıştılar. Bu insanlar bir gün ülkelerinde yaşanan hak ihlallerine, kayıplara, ölümlere ve tecavüzlere karşı çıkıp direndikleri ve özgürlük istedikleri için işkencelere tabi tutuldular. Bedenleri canlı canlı yaralandı, parçalandı.  Ölmeden önce belki eşlerine, kızlarına yapılan tecavüzleri gördüler. Onlarda bir zamanlar yaşayan insanlardı ama hayat hakları ellerinden alındı, şimdi bir görevi daha yerine getiriyor ve ölü canlar olarak tarihe şahitlik ediyorlar.
 
 Bu fotoğrafların ortaya çıkmasıyla birlikte Suriye’de değişen bir şey olmadı. Belki sadece dünyanın Suriye’ye bakışı değişecek. Şimdi herkesin merak ettiği,  bu görüntülerden sonra Katil Esedi destekleyenler ne yapacaklar. Bundan sonra Esedin meşruiyeti sorgulanmalıdır. Yaptığı cinayetlere son verilmeli ve bir savaş suçlusu olarak canına kast ettiği insanların hesabını yüz bin kere vermelidir.