MUSTAFA DURMAZ / İSTANBUL - Tam 92 yıl önce bugün, 3 Mart 1924’te İslâm dünyasının büyük fedakârlıklarla verdiği destek sayesinde kazanılan Kurtuluş Savaşı’nın ardından haçlı sömürgecilerinin dayatmalarıyla Hilafet ilga edildi ve İslâm dünyası sömürgeciler karşısında başsız kaldı. Başta bugün Siyonist soykırım ile karşı karşıya bulunan Filistin, Suriye ve Mısır olmak üzere işgal altındaki tüm İslâm coğrafyasının Hilafeti mumla aradığını belirten akademisyenler ve Sivil Toplum Kuruluşları, (STK) İslam dünyasının dağınıklığını ve perişanlığının hilafet makamının ortadan kaldırılmasıyla ortaya çıktığını, Müslümanlar içinse büyük bir kayıp olduğunu ifade ettiler.
"SÜNNİ İSLAM DÜNYASINDA OTORİTE BOŞLUĞU VAR"
Halifeliğin Kaldırılması” ve “Son Halife Abdülmecid Efendi” kitaplarının yazarı Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Satan, “İslam dünyasında ciddi bir otoriter boşluğu olduğunun altını çizdi. Doç. Dr. Ali Satan; “Türkiye’nin yüksek çıkarları doğrultusunda İslam aleminin birliği ve beraberliğini temsil eden böylesine büyük bir makamdan vazgeçilmesi, hem Türkiye hem İslam dünyası hem de Müslüman devletler açısından büyük bir eksikliği beraberinde getiriyor” ifadelerini kullandı. Bir müesseseyi ortadan kaldırmanın kolay, onu yeniden ihya etmenin ise çok zor olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Ali Satan; “Eğer hilafet makamı, geleneksel vaziyette yaşatılmış olsaydı; İslam dünyasının daha derli toplu bir otoriteye sahip olmasını sağlayacaktı. Sünni İslam dünyasında bir otorite boşluğu var. Sünni Müslümanlığın en üst makamı olan, Müslümanları bir arada tutan Hilafet makamının, ortadan kaldırılmış olması; özellikle Sünni İslam’a büyük zarar vermiştir. İslam dünyasında yaşanan zulümlerin bu boşluğu daha fazla hissetmemize yol açtığını vurgulayan Doç. Dr. Satanşunları söyledi: “Hilafet, dünya Müslümanları için bir sığınak gibiydi… Halife, Müslümanlar için bir babaydı… Bu makamları kaybetmiş oldu Müslümanlar.”
MÜSLÜMANLAR İÇİN BÜYÜK BİR KAYIP
Hizb-ut Tahrir’in (Kurtuluş Partisi) Türkiye Medya Bürosu Başkanı Mahmut Kar ise; Hilafetin kaldırılması kararının zorla alındığına dikkat çekerek, şöyle konuştu: “Hilafet, 13 asır boyunca İslam’ın ve Müslümanların kalkanı olarak dünyada hüküm sürdü. Hilafet kaldırılınca, otoriteleri kayboldu. Sonra Müslümanlar, seküler bir hayatla karşı karşıya kaldı. Bu makamın kaldırılması, Müslümanlar için büyük bir kayıp. Hilafetin kaldırılması kararı, oldu-bittiye getirildi. Bu karar, çok büyük baskı ve korkutma atmosferi içerisinde gerçekleşti. O gün o karara elini kaldırmayanların, ertesi gün boynu vurulacaktı.”
“HALİFELİĞİN KALDIRILMASINI KİMSE UNUTMASIN”
Bütün İslam beldelerinde hilafetin yokluğunun hissedildiğini ifade eden Kar; “Fransızlar, Cezayir’i işgal etti. En yakın zamanda Amerika, Irak’ta, Afganistan’da işgaller gerçekleştirdi. Rusya, Orta Asya’da yıllardır Müslümanlara karşı işgaller gerçekleştirerek, baskı uyguluyor. Bütün bunların sebebi, Müslümanların bir Halifesinin, bir otoritesinin olmamasıdır. Onun için bizler, 3 Mart’ta sempozyum düzenleyerek, Müslümanlara halifeliğin yeniden kaldırılmasını hatırlatıyoruz. Müslümanlar, 3 Mart’ı hiç unutmasınlar” şeklinde konuştu.
 İSTANBUL’DA HİLAFET SEMPOZYUMU DÜZENLENİYOR
Hizb-ut Tahrir Türkiye, Hilafetin kaldırıldığı gün olan bugün, İstanbul’da “Nasıl Bir Hilafet” başlıklı Uluslararası Hilafet Sempozyumu düzenliyor. İstanbul Eresin Otel’de gerçekleşecek sempozyuma yurt dışından ve Türkiye’den çok sayıda konuşmacı katılacak. Köklü Değişim organizatörlüğünde yapılacak sempozyumda Hilafete dair her şey konuşulacak.

Kaynak: Yeni Akit Gazetesi