Hepimizin bildiği bir gerçektir ki bir toplumun ilerleyebilmesi için öncelikle düşünmesi gerekir. İnsanı diğer varlıklardan üstün kılan en önemli özelliği düşünebilen ve düşündüğünü ifade edebilen bir varlık olmasıdır. Ne yazık ki toplum olarak az düşünüyoruz. Düşünmek istemiyoruz ya da düşüncelerimizi birilerinin gözündeki statümüzü korumak için ifade etmiyoruz edemiyoruz, bir diğer nedeni ise yanlış anlaşılma korkusudur yani acaba insanlar ne derler algısıdır. Sebep her ne olursa olsun hiç bir kuvvet düşüncenizin arkasında durmanıza engel olmamalıdır. Şu da bir gerçektir ki siz düşünmeseniz eğer sizin yerinize düşünen birileri muhakkak olacaktır ama o zaman yararınıza olur mu bilemem.

Eskiden olduğu gibi artık bu ülkede düşünce ve fikir suçundan hüküm giymiş insanlarla karşılaşmak istemiyoruz. Her kim olursa olsun konuşmadan, yazmadan, söylediklerini tartışma tezgahına almadan anlamayı bekleyemeyiz. Şunu da gözardı edemeyiz toplumlar bir “tek düşünce”  olarak değil birçok farklı eğilimlerden oluşur. O yüzden tek tip düşünme şekli kimseye dayatılamaz. Adnan Menderesin meclis kürsüsünde ve hayatına mal olan konuşması düşüncelerinden kaynaklanıyordu,16 yıl hapis yatan Salih Mirzabeyoğlu yalnız düşüncelerinden ötürü yargılanıyordu. İsim vererek devam etmeyeceğim çünkü adını sayamadığım onlarca kişiyi darbe dönemlerinde darağacında sallandırdılar, bir o kadarını da ceza evlerine attılar ama yine de düşünmelerine engel olamadılar çünkü içeri girenler orda da düşünmeye, okumaya ve kitap yazmaya devam ettiler. Ve anlamadıkları şey şuydu “ düşünceye kelepçe vurulmaz” dı. Kimine sağcı, kimine solcu, kimine alevi, kimine Sünni, kimine Türk, kimine Kürt dediler insanların arasına fitne soktular.

İster sağcı olun ister solcu hiç önemli değil, önemli olan düşüncelerinizin arkasında elif()gibi dimdik durabilmenizdir, tüm mesele bu. Yeter ki sizin gibi düşünmüyorlar diye başkalarını ötekileştirmeyin. Ve sizin ne kadar ifade özgürlüğünüz varsa sizin gibi düşünmeyenlerin de o kadar ifade özgürlüğü olduğunu unutmayın. Yani aziz dostlar sizin özgürlüğünüzün bittiği yerde bir başkasının özgürlüğü başlar.

Saygı ve selamlarımla…
                                                                                 
Emine Tanrıkulu