ABD Federal Ticaret Komisyonu ve ülkenin 37 eyaletini temsil eden savcılar, 50 milyon kişiye ait verilerin nasıl bir politik danışmanlık şirketinin eline geçtiği konusunda Facebook’tan açıklama bekliyor.

ABD’deki bir numaralı tüketici hakları düzenleyici kurumu Federal Ticaret Komisyonu, hafta başında sıra dışı bir hamle yaparak Facebook hakkında soruşturma başlattığını duyurmuştu. Yalnızca tüketicilerin büyük çoğunluğunu etkileyen durumlarda harekete geçen kurum, “Facebook’un gizlilik yaklaşımı konusunda göz ardı edilemeyecek endişeler” bulunduğuna dikkat çekmişti.

Komisyonu takiben, 37 eyaletin savcıları bir araya gelerek Facebook’un üzerindeki baskıyı artırdı. Savcılar, Facebook’tan Cambridge Analytica isimli şirketin İngiltere ile ABD’deki seçimleri nasıl manipüle ettiği ve Facebook’un bu skandaldaki rolü konusunda detaylı açıklama beklediklerini duyurdu.

Eyalet savcıları tarafından imzalanan açık mektupta, “Gün yüzüne çıkan bu olay, Facebook’un politikaları ve uygulamaları hakkında ciddi soru işaretleri ortaya çıkardı. Kullanıcıların Facebook’a güvenebileceklerinden emin olmamız gerekiyor. Ortaya çıkan bu bilgiler, söz konusu bu güveni kırmıştır.” denildi.

ZUCKERBERG DURUŞMAYA ÇIKACAK

ABD ile Avrupa’daki resmi merciler, gizlilik konusunda Facebook ve CEO’su Mark Zuckerberg üzerindeki baskıyı artırıyor.

ABD Senatosu Yargıçlar Komitesi, 10 Nisan’da Zuckerberg’in yanı sıra Alphabet ve Twitter CEO’larını veri gizliliği konusunda tanıklık etmeye ve ifade vermeye çağırdı.

ABD Senatosu Ticaret Komitesi ise Zuckerberg’e resmi bir kongre duruşmasında ifade vermesi için davet gönderdi.

Almanya Adalet Bakanı Katarina Barley ise Zuckerberg’in özrünün olayı kapatmak için yeterli olmadığını ve bundan sonra Facebook gibi şirketlerin daha sıkı düzenlemelere tabi tutulacaklarını açıkladı.

FACEBOOK - CAMBRIDGE ANALYTICA SKANDALINDA NELER OLMUŞTU?

1. ABD Başkanı Donald Trump'ın seçim kampanyasında çalışan danışmanlık şirketi Cambridge Analytica'nın 50 milyon Facebook kullanıcısının verilerini izinsiz şekilde topladığı ortaya çıktı. Skandalı ortaya çıkaran Christopher Wylie, Facebook ve Instagram’da yasaklandı.

2. Dünyanın dört bir yanından insanlar, skandalın ortaya çıkmasının ardından #deletefacebook kampanyasıyla kullanıcıları Facebook hesaplarını silmeye davet etti. Bunlara Facebook’un 19 milyar dolara satın aldığı WhatsApp’ın kurucusu Brian Acton da katıldı.

3. Facebook, suçlunun Cambridge Analytica ve onun için kullanıcı verilerini toplayan This is Your Digital Life uygulamasının yaratıcısı Dr. Aleksandr Kogan olduğunu, Mark Zuckerberg ve ekibinin söz konusu skandal yüzünden gece gündüz çalıştığını açıkladı.

4. Cambridge Analytica'nın Yönetim Kurulu Başkanı Alexander Nix’in izinsiz toplanan kullanıcı verilerini kullanarak Donald Trump’a seçimi kazandırdıklarını söylediği bir gizli çekim video ortaya çıktı. Nix görevden alındı.

5. ABD Federal Ticaret Komisyonu (FTC), Facebook’un 50 milyon kullanıcı verisini Cambridge Analytica’ya kasıtlı sunduğu şüpheleri doğrultusunda şirket hakkında soruşturma başlattı. Şirkete verilebilecek para cezasının 2 trilyon dolara kadar çıkabileceği belirtildi.

6. Skandalın ortaya çıkmasıyla Facebook bir hafta içerisinde 50 milyar dolar değer kaybetti. Facebook'un düşüşünü, diğer teknoloji ve sosyal medya şirketlerinin hisselerinde yaşanan kayıplar takip etti.

7. Facebook tarafından suçlanan This is Your Digital Life uygulamasının yaratıcısı Dr. Aleksandr Kogan, CA ve Facebook’un kendisini günah keçisi olarak öne sürdüklerini söyledi. Dr. Kogan, olayın perde arkasına dair önemli açıklamalarda bulundu.

8. Dünyanın dört bir yanından Facebook kullanıcıları hesaplarını kapatmaya başladı. Eğer Facebook kullanmaya devam ediyorsanız, yukarıdaki rehberden bilgilerinizi nasıl güvende tutacağınızı öğrenebilirsiniz.

9. Cambridge Analytica skandalı sonrası Facebook hakkında iki dava açıldı. Davacılar, Facebook’un federal yasaları çiğnediğini, haksız rekabette bulunduğunu ve sorumluluklarını yerine getirmediğini iddia ediyor

10. Facebook'un kurucusu ve CEO'su Mark Zuckerberg, son güvenlik skandalının ardından yaşanan güven ihlali nedeniyle İngiliz ve Amerikan gazetelerine tam sayfa ilan vererek özür diledi.