Enerji Bakanı Taner Yıldız, “Rusya Federasyonu ile yaptığımız nükleer güç anlaşmasını atom bombası yapıyor diye tercüme etmek, benzer bir ithamın hemen yanı başında bulunan itibarsızlaştırma ile alakalı konulardır” dedi.
Resmi temaslarda bulunmak üzere Rusya’nın başkenti Moskova’da bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye-Rusya Karma Ekonomik Komisyonu’nun ardından basın toplantısı düzenledi. Türkiye’nin IŞİD’e petrol sattığı iddialarıyla ilgili Yıldız, “Onu konuşanları bunu iddia edenleri ispata davet ettik. Varsa elindeki delilleri herhangi bir resmi kurumun, herhangi bir hükümet yetkilisinin, herhangi bir kamu bu işin içindeyse lütfen bu delilleri bize getirin dedik ki bunu söyleyeli bir buçuk ay oldu henüz getiremediler, bekliyoruz hala. Böyle bir şey söz konusu değil biz bunu iyi biliyoruz. Türkiye’nin gerek enerji sektörü gerekçesiyle gerekse farklı gerekçelerle yurt dışındaki itibarının sarsılmasına yönelik çalışmalardır bunlar. Çünkü biz aynı zamanda o iddiaya göre atom bombası yapıyoruz. Rusya Federasyonu ile yaptığımız nükleer güç anlaşmasını atom bombası yapıyor diye tercüme etmek, benzer bir ithamın hemen yanı başında bulunan itibarsızlaştırma ile alakalı konulardır. Biz işimize bakıyoruz, iş üretmemiz lazım ama şunu da takdir edersiniz ki yaptıklarımızla anlatmakta güçlük çektiğimiz bir ortamda yapmadıklarımızda savunma ihtiyacı hissettirmek tabi ki bizim için biraz zor geliyor. Bu tür hatalara da inşallah düşmüyoruz” açıklamalarını yaptı.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yıldız, görüşmelerin olumlu geçtiğini ifade ederek, “Türkiye-Rusya Karma Ekonomik Karma Ekonomik Komisyonu 13. Dönem Toplantısını tamamladık son derece faydalı, başarılı ve verimli geçen toplantılarla beraber değerli meslektaşım sayın Novak’la beraber ekiplerimiz, heyetlerimiz, Ekonomi ve Dışişleri Bakanlarımız, Ulaştırma, Tarım Enerji bir çok bakanlıklarımızla beraber bunu sayın büyükelçilerimizle beraber tamamladık. Sayın Putin’in Türkiye ziyareti öncesi böyle bir toplantıyı yapmak bence isabetli bir karardı. Orada konuşulacak birçok konunun alt yapısı burada hazırlanmış oldu. Yalnız enerjide değil bir çok sektörde değerlendirme imkanına sahip olduk. Ben Rusya’da Moskova’da göstermiş oldukları misafirperverlikten dolayı sayın bakanımıza ve değerli ekibine bir kez daha teşekkür ediyorum” dedi.

“1.3 MİLYAR DOLARLIK TARIMLA ALAKALI İHRACATIMIZIN İKİ KATINA ÇIKMASI ÖN GÖRÜYORUZ”
Rusya ile ilgili ihracatları artacağına dikkat çeken Yıldız, konuşmasına şu şekilde devam etti:
“Özellikle tarım, gıda, süt ürünleriyle alakalı yeni ihracat kalemlerinin oluşacak olması, bununla alakalı akredite kurumların tespit edilmiş olması, Türkiye’de bunların üretimine yönelik hijyen şartlarının son derece elverişli ve verimli olması tabii ki bu sektör açısından geleceğe konan bir katkı olarak görülüyor. 1.3 milyar dolarlık yaklaşık tarımla alakalı Rusya’ya ihracatımızın iki katına çıkması bu manada en az 2015 yılı içinde ön görüyoruz. Bu manada üretim tesislerimizin gerek yumurta gerekse süt ve ürünleri gerekse beyaz etle alakalı konularda da ümitli olduğumuzu söylemem lazım. Enerji sektörü ile alakalı 1 Ocak 2015’ten sonra fiyat revizyon hakkına sahip olan her iki taraf da bu hakkını kullanacak bu manada olumlu bir görüşme geçtiğini söyleyebilirim. Birbirini daha iyi anlayan, birbirine daha iyi şeyler söyleyen, adımlar atabilen bir toplantı oldu. Hem Gazprom’la arkadaşlarımızın yaptığı görüşmeler hem de Karma Ekonomik komisyonu toplantısındaki yapılan görüşmeler bu sonucu doğurduğu kanaatindeyim. Tabi miktar üzerinde sürekli konuşuluyor. Miktar şu anda DCQ dediğimiz günlük tüketimin altında. Bunun çok kısa bir sürede stabil haline geleceğini gerçek rakamlara ulaşacağına olan inancımızı ilettik. Ukrayna, Rusya ve AB probleminin önemli ölçüde çözümlendiğini duyduğumuzu bunun kendileri tarafından da teyit edilmesini Türkiye’yi memnun edeceğini bahsettik. Ve Türkiye’nin de böyle bir problemin parçası olmaması lazım geldiğini normal anlaşması gereği, kontrat gereği verilen gazı da alıp kendi ihtiyaçları için kullanması gerektiğini belirttik. Son derece verimli geçti görüşmelerimiz.”

“İLGİLİ FİRMALARA YATIRIM KONUSUNDA KAPIMIZ AÇIK”
Bakan Yıldız, Güney akımdan daha önce konuşulacak konular olduğunu belirterek, “Şu anda gazın akış miktarı, indirimle alakaları tarifelerin oluşması ve özel sektör fiyatlarıyla alakalı da bunlar üzerinde ağırlıklı olarak durduk. Şu anda ham petrol fiyatlarına bağlı olarak formülle oluşan fiyatların izlediği değeri belli yani bir düşme eğiliminde. Fakat bunlar 6 aylık ve 9 aylık faiz farklarıyla sirayet ediyor. Bütün bunları 2015 yılının kurguları 2016 yılının kurgularında tabi ki konuştuk. Bu manada özel sektörün fiyatları BOTAŞ olarak da Tabi Kaynaklar Bakanlığı olarak da bizi ilgilendirir. Bunlarla alakalı kayıtsız kalmamız tabi ki düşünülemez. Türkiye’nin toplam havuzundaki oluşan fiyat bizler için önemli. O açıdan da böyle bir konuşmamız tabii ki söz konusu” dedi.
Gazprom’un yeraltı tesislerine katılmak istedikleri konusunda Rusya’dan destek isteyip istenmeyeceğine yönelik soruya ise Yıldız, “Kış aylarına giriyoruz. Özellikle Aralık, Ocak, Şubat aylarında bütün ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de daha fazla gaza ihtiyaç var, kış şartlarından dolayı. Rusya’dan Türkiye’ye iki hat üzerinden geliyor Mavi akım ki orada bir problem yok. Ama batı hattı üzerinde şu an 42 milyon metreküplük günlük girişin 26-28 milyon metreküpler civarında olduğunu görüyoruz. Ümidim ve inancım o dur ki kısa sürede bu Gazprom tarafından telafi edilecektir. Biz isteklerimizi kendilerini belirttik. Kontrat miktarı en az kontrat miktarı kadar oradan gazın akması lazım. Özellikle stratejik iş birliğimiz doğalgazla bu aylara yani kış aylarında çok daha fazla kendini gösterecek ve hissettirecek. Bu dayanışma içinde olacağımıza da inanıyorum. Tuz gölü veya herhangi bir depolama tesisiyle alakalı Rusya Federasyonu veya ilgili firmalar Gazprom veya diğer firmalar Türkiye’de bulunmak isterlerse tabi ki kapımız açık. Böyle bir yatırımı beraberce yapabiliriz, Tarsus’ta, Tuz Gölü’nde farklı yerlerde bu tür yatırım imkanları var” cevabını verdi.

“ULAŞTIRMA KONUSUNDA KOTANIN KALDIRILMASINI TALEP EDİYORUZ”
Bakan Yıldız, Türkiye’nin kış aylarında daha fazla doğalgaz kullandığını belirterek, “Önceki görüşmelerimizde durusu da dahil olmak üzere 2016 Yılının başına kadar bu tür yatırımların tamamlanacağı ve ondan sonra da gazın artı 3 milyar metreküp olarak verilebileceği söylenmişti. Biz hala o noktadayız. Türkiye’nin öyle coğrafi noktaları var ki kışın kullanılan doğalgaz yazın kullanılanın yaklaşık 22 katı. O yüzden kışın özellikle Aralık, Ocak ve Şubat aylarındaki ihtiyacın zamanında karşılanması lazım. Tabi ki bugün 13. dönem Karma Ekonomik komisyon eş başkanı olarak yaptığımız toplantıda bu tür konulara değinildi. Tabi Türkiye ile Rusya ilişkileri bir başkanının zafiyeti üzerine kurulan bir ilişki değil. Yani orada boşalan nokta tarafımızdan doldurulmak üzere değil önceden belirli hedeflerimizdi bunlar. 1.3 milyar dolar civarındaki tarım ihracat kalemlerimizin 2015 yılına sonuna kadar bunun tam iki katına çıkmasını hedefliyoruz. Hele hele süt ve ürünleriyle alakalı, süt, peynir, yumurta ve beyaz etle alakalı konularda çok aktif bir halde olmamız lazım. Akredite olmuş kurumlarımız, hijyen şartlarını sağlayan kurumlarımız tespit edildi Türkiye’de. Yani onların ihracat yapmasına dönük bir engel yok yalnızca fiyat mekanizmaları uyuşmaları halinde” dedi.
Türkiye’nin ulaştırma ile ilgili hedeflerine de değinen Yıldız, “Tabii Türkiye’nin özellikle ulaştırma ile alakalı kotada, biz öncelikle kotaların kaldırılmasını talep ediyoruz. Kaldırılmıyorsa dahi mutlaka bunların miktarlarının arttırılmasından yanayız. Şimdi bir yılda 600 bin Tırlık bir hareketin giriş-çıkışın olduğu bir Irak’ı düşünürsek, Rusya’da 37 bin tane TIR’ın girmiş olması ülke büyüklükleriyle mütenasip değil. O yüzden bu rakamları mutlaka arttırmamız lazım. Hangi sektörde olursa olsun, ister yapım onarım, müteahhitlik, ulaşım, enerji, tarım, gıda bunların lojistiği yapılmadan bunları arttırmanın gereği olmaz. O yüzden o kısmını mutlaka aşmamız lazım. Kendilerine sayın Novak’a bunları ilettik, gerekli girişimlerde bulunacaklarını bize ilettiler. Biz üçüncü santralle alakalı herhangi bir müzakereyi başlatmadık. Biz 1 ve 2. santralleri yani 4’er ünitelik iki tane santralin uluslararası hükümet anlaşmalarını yaptık, çalışmalarına başladı onlar da. Belli bir süreçte yürüyor. 3. santralle alakalı olarak bizim verilmiş bir kararımız ve o zamana kadar da bunun kararını hemen vermek de istemiyoruz. Özellikle yerli sanayi ve yerli üretimi arttırarak oradaki katkıyı daha da fazlalaştırmak istiyoruz. O yüzden şimdiden verilmiş bir hüküm, netleştirilmiş bir cümleyi telaffuz etmek erken olur. Birazcık onu zamana bırakalım” dedi.
(İHA)