Mavi Marmara davası avukatları, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) davayı yetki sahasına girecek kadar ağırlığa sahip bulmamasının ardından itiraz dilekçesinde bulundu.
2010 yılında Filistin’e yardım götürmek üzere hareket eden ve İsrail ordusu tarafından saldırıya uğrayan Mavi Marmara gemisiyle ilgili bugün dava avukatları UCM’nin son kararına itiraz etmek için dilekçe verdi. Konuyla ilgili açıklama yapan Komorlar Birliği Devleti avukatları, kararın kurucu Roma Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu ifade ederek, “2010 yılında Akdeniz açıklarında meydana gelen ve dünya kamuoyunda Mavi Marmara davası olarak bilinen davamızda Komorlar Devleti adına Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) başvurumuzu yaptık. UCM savcıları tarafından suçun unsurlarının oluştuğu ancak UCM’nin yetki sahasına girecek kadar bir ağırlığının oluşmadığından bahisle başvurumuzun geri çevrilmesi konusunda bir karar verilmişti. Kurucu unsur olan Roma Sözleşmesi çerçevesinde UCM’nin Usul Hukuku bağlamında UCM savcıları tarafından verilen haksız hukuka aykırı, Roma Sözleşmesi’ne aykırı olan kararına karşı bugün UCM’nin ön mahkemesine itiraz başvurumuzu yapmış bulunuyoruz. UCM savcıları tarafından verilen kararda yazdığı esaslar dikkate alındığında İsrail tarafından malum Marmara gemisine yapılan saldırı neticesinde oluşan suçun ağırlığı, unsurları, yetkisi bakımından UCM’nin yetki sahasına girdiği ve UCM savcıları tarafından dava açılması gerektiğine inanıyoruz. Bu bağlamda Komorlar Birliği avukatları olarak UCM savcısının verdiği bu karara bugün itibariyle itiraz etmiş bulunuyoruz ve bu karar neticesinde UCM’nin ön büro mahkemesi tarafından 3 kişilik heyet tarafından verilen bu karar yeniden incelenecek ve neticede bizim talebimizin uygun olup olmadığı veya uluslararası sularda İsrail tarafından yapılan saldırının hukuka uygun olup olmadığı konusunda karar verecektir” dedi.
Avukatlar açıklamada dilekçenin kararın bu yıl içerisinde sonuçlanmasını beklediklerini ifade ederek, “Tahmini bir süreç veremiyoruz ancak herhalde bu yıl içerisinde UCM’nin ön mahkemesi tarafından karar verilmesini bekliyoruz. İsrail tarafından uluslararası sularda yapılan bu saldırı aslında Filistin’e yapılan saldırının bir parçası olmasına karşılık bu olay tek başına bağımsızdır ve tamamen kendi inisiyatifimizde yaptık. Ancak Filistin’in UCM’ye taraf olması ve sözleşmeyi imzalaması elbette ki yapmış olduğumuz başvuruyu destekler mahiyette olduğunu söylemek istiyoruz. Ön büro mahkemesi tarafından verilmesi gereken karar UCM’nin soruşturmaya gerek olmadığı yönündeki kararını kaldırarak dava açılması yönünde bir karar bekliyoruz. İsrail tarafından yapılan saldırı UCM savcısı tarafından bile uluslararası hukuka aykırı, gaddarca ve açıkçası hak ihlali olduğunun tespiti var. Ancak burada yeterince ağırlık oluşmadığı yani çok az kişinin öldüğünü ifade ediyor. Ancak UCM’nin kendi kararları özellikle Sudan kararı yalnızca 11 kişinin ölümüyle meydana gelen bir olay olduğu için Sudan devlet başkanlığı yargılama kararı almıştır. Oysa ki Mavi Marmara davasında 700’den fazla yolcusu olan, 50’den fazla ağır yaralı olan ve 10 kişinin öldüğü bir davadan bahsediyoruz. Sudan davasıyla Mavi Marmara davasını mukayese ettiğimizde Sudan davasından daha ağır bir sonuç olduğu ortadayken savcı tarafından dava açılmamasını hukuka aykırı görüyoruz, Roma Sözleşmesi’ne aykırı görüyoruz” dedi.
(İHA)