Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İsviçre’deki Sivil Toplum Kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldiği görüşmede, “Siyasi partiler demokratik hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır” dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, resmi temasları kapsamında geldiği İsviçre’nin Bern kentinde bulunan Bern Büyükelçiliği Rezidansında STK temsilcileri ile bir araya geldi. Başbakan Yardımcısı Arınç, konuşmasında Zürih’e daha önce de geldiğini belirterek, “Bu gelişimizin amacı Cenevre’de BM’de İnsan Hakları konusunda 4 yılda bir yapılan evrensel periyodik inceleme mekanizması. Daha önce cemil çiçek bey 2010 yılında gelmiş, 2015’in başında da bu görev bize düştü. Salı günü bu toplantımızı 4 saate yakın aralıksız bir şekilde yaptık. 122 ülkenin soruları vardı, biz bunlara hem bendeniz hem de benimle birlikte gelen Adalet Bakanlığımız, İçişleri Bakanlığımız, Aile ve Sosyal Bakanlıklarımız ve bazı diğer bakanlıklarımızın temsilcileriyle cevap verdik. Bugün sekretaryamız çalışıyor orada, Dışişleri Bakanlığımızın yetkilileriyle. Yarın da öğleden sonraki kapanış oturumuna katılacağız ve daha sonra da uçağımızla Türkiye’ye döneceğiz. Toplantımız çok önemliydi çünkü 4 yıl boyunca daha önce Türkiye tavsiye edilen, yapılması istenen ve eksik olduğu öğrenilen hususların hangi konuda şu anda ne durumda bulunduğunu tespit etmeye çalışıyorlar. Hamdolsun ki verilemeyecek bir cevabımız olmadı, açıklayıcı bir takım bilgiler de kendilerine verdik” dedi.
Çalışmaya katılan 122 ülkeden 6 ya da 7 tanesinin Türkiye’ye eleştirel davrandıklarını kaydeden Başbakan Yardımcısı Arınç, “Diğer ülkeler de Türkiye’nin geldiği noktayı takdirle andılar, teşekkür ettiler. Daha sonra bizi sırayla tebrik edip hoş geldin dediler tabi bu bizim için güzel bir olay. Tabi eleştirenlerin bir kısmı belli ön yargılarla hareket ediyorlar, bir kısmı çok doğru, haklı olabilir. Bunlar bizim eksikliğimizdir gidermemiz gerekir. Bir kısmı da yanlış bilgilere sahipler onları da bizim düzeltmemiz doğru olacak. Güzel bir çalışma oldu tabi, bu 4 yıldan 4 yıla yapılan bir çalışma. Ama bu benim sahamla ilgili olduğu için ben burada temsil ediyorum. Önceki kükümet döneminde medya ile ilişkilerde sorumluydum. Bu dönem saham değişti. İnsan hakları, terörle mücadele üst kurulu, Kıbrıs işleri gibi bazı kurumlar bana bağlandı. Tabi insan hakları, hukukun üstünlüğü, işkence, fena muamele, bütün bunlar sadece insan hakları konusu olarak sadece Türkiye’nin değil bütün ülkelerin gündemindeki ilk sıralardaki işler” açıklamasını yaptı.
Başbakan Yardımcısı Arınç, toplantı sırasında Türkiye’de yapılan değişiklikleri anlattıklarını kaydederek, “Bütün bunları yaptığımız değişiklikleri yani 70-80 dakika içerisinde çok güzel bir şekilde anlattık. Herkes de bu sunduğumuz raporda esasen memnuniyetini ifade ettiler. Tabi BM’nin bir çok kurumunun temsil edildiği bir yer Cenevre. Yine pek çok kuruluşun merkezinin bulunduğu bir yer. Bugün de buraya gelirken Lozan’dan, Montrö’den o istikametten geliyoruz ki Lozan Anlaşmasının imzalandığı yeri bir daha görelim, Montrö Boğazlar Sözleşmesinin olduğu yeri bir görelim. Bölgemizde de Irak ve diğer bazı ülkeleri ziyaretler yapıldı. Hareketli bir dış
politikanın içerisindeyiz, hareketli bir iç politikanın içerisindeyiz” açıklamasını yaptı.

“ÜLKEMİZDE GÜNDEMİN STATİK OLMASINI İSTERİZ”
Bülent Arınç, seçimlerin yaklaştığını hatırlatarak, “Bildiğiniz gibi artık seçim çok yaklaşıyor. Seçime 90 gün kala Yüksek Seçim Kurulu’nun takvimi gerektirdiği için. Türkiye esasen gündemi her gün değişen bir ülke, çok iyi bir şey değil bu ama Türkiye gibi hareketli bir bölgede, bizim ülkemizde de gündemin statik olmasını isteriz. Siyasi partiler demokratik hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır. Onlar da seçime girecekler, onlar da varlıklarını gösterecekler hatta iddia edecekler ‘Hükümet olacağız, iktidar olacağız’ diye. Dolaysıyla bizim Mart ayından itibaren gündemimizin tamamı hemen hemen seçim endeksli bir noktaya gelecek. Tabi hükümet çalışmaları durmaz her zaman yurtiçinde, yurtdışında üzerimize yüklenen görevleri de yapacağız” ifadelerini kullandı.
İsviçre ve Türkiye arasındaki ilişkileri değerlendiren Arınç, “İsviçre ile Türkiye hükümetleri arasındaki ilişkiler kötü değil, çok da iyi değil. Yani çok parlak olduğunu söyleyemeyiz, durağan bir ilişki var. Ama bir sorunumuz yok. Daha iyi olması ne demektir. Bir hükümetler arası siyasi ilişkiler. Burada sıkıntılar var, özellikle Ermeni meselesi konusunda” dedi. İsviçre ile ticari ilişkiler konusunda da ilerleme kaydedilmesi gerektiğini belirterek, “Çünkü sermayesi iyi olan bir ülke ve ileri teknoloji ürünler yapıyor. Bunu Türkiye’de yapmasını da ilişki kurmasını da hatta Türkiye’de ortak işler yapmasını da hepimiz arzu ederiz. Biz çok şükür ilk defa 160 milyar dolara çıkardık ihracatımızı. Yani Aralık ayı sonu itibariyle Türkiye son 12 yılın rekorunu kırdı. Yani konjonktürel olarak bazı sıkıntılara rağmen, 157 ama 160 diyoruz biz ona. Çünkü pazarımız çok çeşitlendi bizim sadece Avrupa’ya yönelik ihracat yapmıyoruz” dedi.
(İHA)