Şu an Cumhurbaşkanlığına üç aday var. Ak Partinin adayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MHP ve CHP’nin başını çektiği beş partinin ortak adayı Ekmeleddin İhsanoğlu ve HDP’nin adayı Selahattin Demirtaş.
Yeni kurulan HDP kendisini test etmek ve varlığını göstermesi için Selahattin Demirtaş’ı aday gösterdi. En azından diğer muhalefet partilerinden ayrı olarak, çatı adayı destekleyip kendilerini yok saymaktansa kendi partilerinden bir aday çıkarabilme cesaretini gösterdiler.
Ekmeleddin İhsanoğlu’nun adı uluslararası bir örgüt olan İslam İşbirliği Teşkilatı’nın genel sekreterliğini yaptığı sırada duyuldu. İhsanoğlu İslam İşbirliği Teşkilatı Genel sekreterliği yaptığı sırada birçok eleştirilerle karşılaştı. Başta Filistin ve Mısır olmak üzere diğer İslam ülkelerinin başına gelen büyük problemler karşısında pasif,renksiz bir siyaset izlemesi, koltuğunu korumak uğruna kukla bir Genel sekreter olmayı tercih etmesi ve İslam Ülkelerinin çözülmesi gereken acil sorunlarına kulak tıkaması ihsanoğluna yöneltilen başlıca eleştiriler arasında yer aldı.
Türk Halkının ismini telaffuz etmekte bile zorlandığı Ekmeleddin İhsanoğlu şimdilerde kendi adaylarını çıkaramayacak kadar acziyet içerisindeki beş partinin bir araya gelerek desteklediği çatı cumhurbaşkanı adayı oldu. Mısır kökenli olan Ekmeleddin bey, bu partiler tarafından bir anda balon gibi şişirildi, yerse bu halka tombul ekmek olarak servis edildi.
Beş partinin çatı adayı olarak sundukları Ekmeleddin beyin Seçim kampanyası çalışmalarına baktığımızda acemiliğin diz boyu olduğunu görüyoruz. Ekmek için Ekmeleddin, bu sloganı bulanlar çok mu uğraştılar acaba…Bu sloganı can simidi olarak piyasaya sürenler mektep medrese görmemiş cahil bir halka Cumhurbaşkanı seçtireceklerini sanıyorlar herhalde… Bu kadar kolaycılıkla sürdürdükleri seçim kampanyası sanırım milleti aptal yerine koymalarından olsa gerek.
Geçmişte bu halkı aptal yerine koyarak, Cem Uzanları kurtuluş simidi olarak sunan gittikleri her yerde döner ekmek dağıtanlar, bu halkı hafife almakta nasıl yanıldılarsa bugün, çatı adayı allayıp pullayıp halkın önüne getirenler öyle hayal kırıklığına uğrayacaklardır.
Ak Partinin cumhurbaşkanı adayı Başbakan Erdoğan ise, dersini çok iyi çalışmış,ödevlerini harfi harfine yerine getirmiş bir lider. 12 yıllık Ak Parti icraatında sağlık sisteminde devrim niteliğindeki köklü değişiklikler, eğitimde yapılan reformlar,imam hatiplere verilen özgürlükler,sosyal yardımlar,borçların ödenmesi ve üç yüz yıl süren İMF boyunduruğunun kaldırılması,işsizliğe çare, çözüm süreci ile son bulan kardeş kanı,demokrasi paketleriyle yenilenen yasalar, ulaşımda yapılan yenilikler, Marmaray,3. Köprü, dünyanın en büyük hava limanı ve daha sayamayacağımız kadar çok devasa hizmetler yanında, çat kapı halkının sofrasına konuk olmuş dertlerini dinlemiş sadece kendi halkına değil dünyadaki mazlumlara kucak açmış bir dünya lideri.
10 Ağustos’ta Türkiye cumhurbaşkanlığı için bu üç kişiden birisine evet diyecek.Bu seçim Türkiye açısından her anlamda dönüm noktası olacak,bu seçimle birlikte Türkiye yeni bir sabaha uyanacak…