Bu günlerde sizde kendinizi yorgun, bitkin, gergin, sinirli, kaygılı, hissediyorsanız bu yazıma bir göz atın inşallah!

Güneşin yüzünü iyice gösterdiği ağaçların canlanıp, çiçeklerin açtığı, bu güzel günlerde mevsim geçişinden dolayı olsa gerek üzerimizde bir halsizlik, yorgunluk hissedebiliriz.

Hava bir ısınıyor bir soğuyor. Bu nedenle bahar aylarındaki hava değişimlerinde sık,sık gribal enfeksiyonlar yaşarız. Biliyorsunuz bu durum insanın enerjisini olumsuz etkiliyor. Mevsimsel beslenme alışkanlıklarının değişmesi, havanın nem oranının artması birçoğumuzu güçsüzlük, isteksizlik, uykusuzluk veya daha çok uyku isteği, baş ağrısı, eklem ağrıları gibi belirtiler ile bizleri karşı karşıya bırakabiliyor.

Bu yorgunluktan kurtulmak için neler yapabiliriz sizlerle paylaşmak istiyorum;

Kimileri buna ilkbahar depresyonu dese de sakın inanmayın!

Çünkü uzmanlar bahar yorgunluğunun hormonal değişikliklerden, havaların ısınması sebebiyle su buharının artmasına bağlı iyonların artması ve havadaki elektrik yükü iyonlar taşınırken meydana gelen dengesizliklerle birlikte, dokularımıza ulaşan oksijenin kış aylarına nazaran daha az miktarda ulaşmasıyla ortaya çıktığını söylüyorlar.

Kış mevsiminin sona erdiği aylarda birçok kişide görülen ''bahar yorgunluğu''nun aşılması için beslenmenin önemini de göz ardı etmemek gerekir,

-Sebze ve meyveler bolca tüketilmelidir. Yaşadığımız iklimde ve coğrafyada ne tür gıdalar varsa onları mevsiminde tüketmeliyiz. Mevsime göre beslenme, doğaya uyumlu beslenmektir.


Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Gıda Güvenliği Dairesi uzmanlarınca hazırlanan raporda, sürekli değişen hava koşullarının, insan sağlığını etkilediği de bildirilmektedir.

Bahar yorgunluğunun aşılması için B vitaminleri ve antioksidan vitaminlerden zengin sebze ve meyvelerin tüketilmesi ve bol su içilmesi yararlı olacaktır. Dünya Sağlık Örgütü'nce, günde 5 porsiyon sebze veya meyve tüketilmesi önerilmektedir ancak buda yeterli değildir. Ayrıca havaların ısınmasıyla birlikte vücudun artan su ihtiyacını karşılamak için günde en az 8-10 bardak su içilmesi her ortamda önerilir. Ancak, içilmesi gereken su miktarı kişinin vücut yapısına ve yaşına göre değişmekle birlikte en uygun yöntem idrar rengine dikkat edilmesidir. İdrarın çok açık sarı olması normalidir, idrar rengi koyulaştıkça içilen suyun yetersiz olduğunu gösterir.

Düzenli uyku, yeterli ve dengeli beslenmenin güçlü bir bağışıklık sistemi için gerekli olduğuna işaret edilen raporda, bunun için çiğ veya pişmiş bol sebze ve meyve tüketilmesi gerekir.

Antioksidan vitaminler olan A ve C vitaminince zengin sebze ve meyvelerin tüketilmesinin ve doğru nefes almanın metabolizmanın güçlenmesi ve hastalıklara karşı direncin arttırılması için gerekli olduğu unutulmamalıdır. Op. Dr. Zakir ARAZ

Çok gergin ve kaygılı olduğunuz zaman şu nefes egzersizini yapın diye tavsiye eden; Psikiyatrist Prof. Dr. Arif VERİMLİ hocamız nefes egzersizini şöyle tarif etmiştir:

İyi bir nefes almak iyi bir nefes vermekle başlar. Ağır derin ve sessiz olun. Nefes egzersizine başlamadan önce, sağ elinizi göbeğinizin hemen altına koyun, sol elinizi göğsünüzün üzerine koyun ve gözlerinizi kapatın. Nefes almadan önce ciğerinizi iyice boşaltın. Yeni bir nefes almak için birkaç saniye bekleyin. Ard arda iki derin nefes aldıktan sonra kesinlikle 4-5 kez de normal nefes alın. Tüm bu işlemleri günde 40 kez yapın ve bunu alışkanlık haline getirin.

Bütün okurlarıma sağlıklı yaşam dilerim inşallah selamlar..